İHRACATA BAŞLARKEN YAPILAN HATALAR NELERDİR?

ihracata başlarken

İHRACATA BAŞLARKEN HANGİ HATALARI YAPIYORSUNUZ ?

İhracata Başlarken Hedef belirlememek:

İhracata başlamak, özellikle küresel pazarlara açılmak isteyen işletmeler için büyük bir adımdır. Ancak, bu süreçte yapılan en büyük hatalardan biri, net ve ulaşılabilir hedefler belirlememektir. Hedef belirlemek, işletmelerin kaynaklarını doğru yönlendirmelerine, pazar araştırması yapmalarına ve rekabet avantajı elde etmelerine olanak tanır. Ayrıca, belirlenen hedefler, işletmenin ilerleme sürecini ölçümlemesine ve stratejilerini zaman içinde gerektiğinde yeniden şekillendirmesine yardımcı olur. Hedefsiz bir ihracat stratejisi, genellikle kaynakların etkisiz kullanımına ve fırsatların kaçırılmasına neden olur.

İhracat yaparken hedef belirlemenin önemi göz ardı edilemez ve bu süreçte yapılan hataları minimuma indirmek için profesyonel yardım almak büyük önem taşır. İhracat danışmanlığı, pazar analizi, rekabetçi strateji geliştirme ve uygun pazarlara giriş yöntemleri konusunda işletmelere rehberlik eder. Bu, işletmelerin hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırır ve karşılaşabilecekleri zorlukları aşmalarına yardımcı olur. Unutulmamalıdır ki, Montaigne’in de dediği gibi “Hedefsiz gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.” Dolayısıyla, ihracat yaparken belirlenen net hedefler ve alınan profesyonel danışmanlık, işletmelerin başarıya ulaşmalarının anahtarıdır.

İhracat Stratejisini İhmal Etmek :

İhracat Stratejisindeki İhmal: Çoğu firma, yurt içi piyasa durgunlaştığında ihracatı düşünmeye başlıyor. Ekonomik durgunluktan kurtulmak için ihracata yönelik adımlar atıyorlar; emek ve zaman yatırımı yapıyorlar. Ancak, iç piyasa yeniden canlandığında, ihracat faaliyetlerini kenara bırakıp alışık oldukları yurt içi piyasaya geri dönüyorlar. Bu durum, ihracatın sürekli bir süreç olduğu ve daimi bir çaba gerektirdiği gerçeğini göz ardı eder. Şirketler ne yazık ki, uzun vadeli planlama yapmanın önemini hâlâ göz ardı ediyorlar. Eğer bir şirket, kendine ait bir ihracat danışmanı ve bölümüne sahipse, ihracat faaliyetlerinin ihmal edilmesi gibi bir durum ortaya çıkmaz. Buna rağmen, bazı firmalar ihracat konusunda ilerleyemediklerini ifade ediyorlar.

İhracata Başlarken Stratejik Yaklaşımların Önemi:

Türkiye’de başarıya ulaşan bir stratejinin, diğer ülkelerde aynı etkiyi göstermeme olasılığı yüksektir. Örneğin, Almanya’daki pazara giriş stratejileri ile Finlandiya’da uygulanan yöntemler arasında önemli farklar olabilir. Bu farklılıklar teknik, yasal düzenlemeler, müşteri tercihlerinin kişiselleştirilmesi gibi çeşitli faktörlere bağlı olabilir. Ne yazık ki, birçok şirket bu konuda yanılgıya düşerek, Türkiye’deki başarılarını aynı metodoloji ile diğer ülkelerde tekrarlamaya çalışıyor. Bu durum, hedef pazarın özelliklerini dikkatli bir şekilde incelemeden yapılan genelleştirmenin bir sonucudur. Bu tür yanılgılardan kaçınmak için, şirketlerin hedef pazarlarını dikkatli bir şekilde analiz etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, ihracat sürecini kolaylaştıracak ve stratejik yaklaşımlar sunacak profesyonel bir İhracat Danışmanlığı hizmeti almak, bu süreçte büyük bir avantaj sağlayacaktır.

İhracata Başlarken Özgüven

Özgüven ve Küresel Rekabet: Türkiye’nin lider şirketlerinden biri olabilir, sektörde uzun yıllara dayanan bir geçmişe sahip olabilir veya işinizi 3-4 nesildir sürdürebilirsiniz. Ancak, ihracata adım attığınızda artık yalnızca Türkiye’deki rakiplerinizle değil, aynı zamanda dünya çapında bir rekabet içinde olduğunuzu unutmamalısınız. Bu nedenle, “Ben bu işin uzmanıyım” yaklaşımından ziyade, sürekli olarak kendinizi geliştirme ve sektördeki başarılı örnekleri takip etme yolunu seçmek daha faydalı olacaktır. İhracat yaparken müşterilerin beklentilerine uygun ürün ve hizmetler sunmanız gerektiğini akılda tutmak, sizin için bir rehber olmalıdır; çünkü başarı, müşteri ihtiyaçlarına odaklanmayı ve bu ihtiyaçları karşılamayı gerektirir.

İhracata Başlarken Ürünü standart şekilde satmaya çalışmak

  1. Kültürel ve Yasal Farklılıklar: Her ülkenin kendine özgü kuralları, uygulamaları, yasal zorunlulukları ve kültürel alışkanlıkları vardır. Bu, bir ürünün aynı formatla her pazarda satışa sunulamayacağı anlamına gelir.
  2. Ürün Modifikasyonu: Hedef pazarı belirledikten sonra, ürününüzü o pazarın özel gereksinimlerine, beklentilerine ve standartlarına uygun hale getirmek için modifiye etmeniz gerekebilir.
  3. Marka İsmi Araştırması: Kendi markanız altında giriş yapmayı planlıyorsanız, markanızın hedef ülkede taşıdığı anlamı araştırmak önemlidir. Olumsuz bir anlama sahipse, farklı bir isimle pazara giriş yapmanız daha uygun olabilir.
  4. Pazarlama Derslerinden Örnekler: Chevrolet Nova örneği, pazarlama derslerinde sıkça anlatılan bir vakadır. Bu, ürün isimlerinin ve marka stratejilerinin kültürel yorumlara nasıl açık olduğunu gösterir.
  5. İhracat Danışmanlığı: Pek çok firma, ürünlerini standart bir şekilde pazarlamaya çalışırken başarısız olur. Küresel pazarlara uyum sağlama konusunda bilgi sahibi olmak ve stratejilerinizi geliştirmek için İhracat Danışmanlığı hizmeti almak, bu süreçte size büyük bir avantaj sağlayabilir.

Önceki Yazı
YETKİLENDİRİLMİŞ YÜKÜMLÜ STATÜSÜ NEDİR?
Yazıyı görüntüle +
Sonraki Yazı
ONLINE TUTUNDURMA STRATEJİLERİ
Yazıyı görüntüle +